Ağrı, doku iyileşmesinden kronik hastalıklara kadar pek çok problemde fizyoterapistin karşılaştığı çok önemli bir semptomdur. Ağrı, biyolojik bir hasarın göstergesi olduğu kadar, emosyonel ve davranışsal bir yapıyı da içermektedir. Dolayısıyla ağrı tedavileri, tek yönlü olmamalı, ağrının tüm yönlerini kapsayan bütüncül yaklaşımları içermelidir. Ağrı, hastanın aktivitelere katılımını azaltan, yaşam kalitesini düşüren, sürekli tekrarlayan, egzersiz yapma alışkanlığı kazanılmasını engelleyen bir sürece eşlik etmektedir. Bu nedenle ağrı yönetimi fizyoterapi yaklaşımları içinde çok önemli bir yer tutar. Ağrı fizyoterapisinin içinde elektriksel ajanlar, manuel teknikler, egzersiz gibi yaklaşımlar bulunmaktadır. Kitabımızda bahsedilen bu konulardan yola çıkarak fizyoterapistlerin ağrı yönetiminde kullandığı yaklaşımları bir araya getirmeyi planladık. Fizyoterapi yaklaşımlarını anlatırken literatürle destekli çalışmalara yer verdik. Bu yaklaşımların ağrı üzerindeki fizyolojik etkilerinden bahsederek,ağrı yönetimi konusunda danışılacak bir kaynak oluşturmayı hedefledik.