İnsan ömrünün yaklaşık üçte biri uykuda geçmektedir. Yaşamımızın önemli bir bölümünü oluşturan uyku, beden ve akıl sağlığımızın korunması açısından çok önemlidir. Uyku ile ilişkili santral nedenli pek çok primer uyku bozukluğu olduğu gibi, nörolojik hastalıklara neden olabilen başta solunumsal uyku bozuklukları olmak üzere pek çok diğer uyku bozuklukları bulunmaktadır. Bazı kronik nörolojik hastalıklarda da uyku bozukluğu gelişerek yaşam kalitesini bozabilmektedir. Bu yüzden uyku hastalıklarını ve bozukluklarını tanıyıp tedavi edebilmek, hastaların sağlıklarına kavuşabilmeleri adına oldukça önem arz eder.
Kendi adıma, nöroloji pratiğimde uyku ve uyku hastalıkları eğitimi aldıktan sonra tedaviden fayda görmeyen ya da gereksiz çok
sayıda ilaçla tedavi edilmeye çalışılan nörolojik bulguların veya hastalıkların, altta yatan uyku bozukluklarının tedavisiyle iyileşebildiğine, kronik nörolojik hastalıklara bağlı gelişen komorbid uyku bozukluklarının tedavisiyle kronik nörolojik hastalıkların tedavisinde daha iyi sonuçlar elde edildiğine şahit oldum. Hasta memnuniyetinin ve yaşam kalitesinin arttığını gördüm. Bununla birlikte, gördüğüm kadarıyla bu kadar önemli bir konu olan uyku fizyolojisi ve hastalıklarının nörologlar arasında yeteri kadar bilinmediği kanaatindeyim.
