Ebelik Ve Toplum Sağlığı
özsöz
Birinci basamak sağlık hizmetleri ve
hizmetin mihenk taşı ebeleri tanıyarak düşledim bu kitabı yazmayı. Nusret Fişek
hocamın sözlerinden de feyz aldım. Değerli hocam halkın sağlığını önemser,
sağlık ocağı hekiminin sorunlara, yerinde ve zamanında, önlem alabilmesi için
ebelerin ev ziyaretleri ile vereceği geribildirimleri önemsemesi gerektiğini
belirtirdi. Halk sağlıkçı kimliğimi, alanda, Nusret Fişek hocamın yetiştirdiği
ekip ile çalışarak kazandım. Yaşayarak öğrendim toplum sağlığı ve ebelik
hizmetlerinin anlam ve önemini. Düşlediğim ikinci kitap, “Bulaşıcı – Bulaşıcı
Olmayan Hastalıkların Kontrolü (önleme / koruma / erken tespit ve tanıya
yönlendirme) ve Ebelik”, henüz hazırlık aşamasında.
Bornova sosyalizasyon bölgesinde
eğitim ve denetim hemşiresi olarak görev yaptım. Birinci basamak sağlık
hizmetleri o yıllarda Ege Üniversitesi Toplum Sağlığı Enstitüsü bünyesinde yer
alan Bornova Eğitim ve Araştırma Sağlık Grup Başkanlığına bağlı sağlık
ocaklarında veriliyordu. Üniversite ve Sağlık Bakanlığı kadrolarında yer alan
sağlık çalışanları hizmeti birlikte yürütüyorlardı. Merkez sağlık ocağı yanı
sıra Ergene, Osman Gazi ve Kızılay bölgelerinin sağlık ocakları, Naldöken,
Doğanlar, Eğridere, Kurudere, Sarnıç, Yaka, Beşyol, Çiçekli köylerinin sağlık
evleri vardı. Görev yaptığım alanın sağlık ocağı ve sağlık evi ebeleri ile
sayılamayacak kadar çok ev ziyareti yaptım. Yeri geldi sağlık ocağı ve sağlık
evlerine giderek yerinde eğitim-denetim, yeri geldi merkez sağlık ocağına davet
ederek grup eğitimleri yaparak sürdürdüm görevimi. Ay sonuna yakın, tüm ebeler
merkez sağlık ocağına gelerek aylık çalışma formlarını teslim ederler, bir
önceki ay ile o ayın çalışma sonuçlarını birlikte değerlendirirdik. En çok ana
ve bebek ölümlerinin olmaması rahatlatırdı bizi. Sağlığın korunması,
geliştirilmesi ve sürdürülmesinden yana birey, aile ve topluma sürekli ve
düzenli eğitimler verilir, ev halkı tespit fişi (ETF) kullanılarak yapılan yıl
ortası nüfusu belirleme çalışmalarında ebelere ekipçe destek olurduk.
Bölgeye hizmet veren ekip üyeleri
arasında unutamadıklarım var. Meltem Ağzıtemiz (halk sağlığı uzmanı), Seyhan
Gülmen (çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı), Hüsamettin Ayar (kadın
hastalıkları ve doğum uzmanı), Üstün Çeliker (iç hastalıkları uzmanı), Dolunay
Çiftdemir (mikrobiyoloji ve enfeksiyon hastalıkları uzmanı), Göker Çiftdemir
(genel cerrahi uzmanı), İsmail Sancak (sağlık ocağı hekimi), İsmail Hakkı Timur
(sağlık ocağı hekimi), Ali Osman Karababa (sağlık ocağı hekimi), Zeliha Tosun (sağlık
ocağı hekimi), Lütfiye Emiral (sağlık ocağı hekimi), Erdal Beşer (sağlık ocağı
hekimi), Faruk Erisev (diş hekimi), Neşe Boztok (eczacı), Asuman Boyacıgiller
(eczacı), Zehra Çalışkan (sosyal hizmet uzmanı), Mustafa Koç (sosyolog), Kenan
Mortan (ekonomist) Sevcihan Özkoç (çocuk gelişim uzmanı), Nesrin Kusin (gıda
mühendisi), Abbas Sözeri (memur), Üzeyir Şimşek (memur), Dilek Çakır (yüksek
hemşire), Fatma Sezgin (yüksek hemşire), İsmail Kaynak (sağlık memuru), Gülsüm
(ebe), Sevcihan (ebe), Nimet (ebe), Gülfem (ebe), Fadime (ebe) ve adını
anımsayamadığım sağlık ocağı ve sağlık evi ebeleri. Sağlık ocağı hekimleri
(bakanlık / üniversite kadrosunda) aynı zamanda toplum sağlığı enstitüsü
bünyesinde halk sağlığı uzmanı olmak üzere lisansüstü eğitim alan pratisyen
hekimler idi.
Yaşayarak öğrendim ki, birinci basamak
sağlık hizmetleri, ağırlıklı olarak, önleme, koruma, erken tespit ile tanı ve
tedaviye yönlendirmeye yönelik bir hizmet modeli olup, ebeler ve ev ziyaretleri
olmaksızın hizmetin layığıyla yerine getirilmesi zordur. Anladım ki, ev
ziyaretleri ile kastedilen sadece kadın, gebe, lohusa, 0-6 yaş çocuk izlemi
yapmak, sorun var ise, hekim muayenesi için sağlık ocağına davet etmek, hekim
gerekli görür ise uzman hekimin değerlendirmesini sağlamak da değildir. Ebe ev
ziyareti sırasında ev halkı yanı sıra yaşam yeri ve çevre koşullarını da
gözlemler. Bir sorun var ise sağlık ocağı hekiminin de bilgisinde
eğitim-denetim hemşiresi ile birlikte ziyaret planlar, sağlık ocağı hekimi her
iki ziyaretin geribildirimleri doğrultusunda çözüm bulmaya çalışır, örneğin;
sorun çevre ile ilgili ise sağlık memurunu görevlendirerek, sorun şiddet ile
ilgili ise sosyal hizmet uzmanını görevlendirerek sorunun detaylı
araştırılmasını sağlardı. Gerektiğinde sağlık memuru/sosyal hizmet uzmanı ve
ebe ile birlikte ev ziyareti yaparak durumu bir de kendisi yerinde görüp,
denetlerdi.
Dünden bugüne çok şey değişti.
Sağlıkta Dönüşüm Yasası ile birlikte birinci basamak sağlık hizmetlerinin
verildiği birimin ismi Aile Sağlığı Merkezi oldu. Bu birimde hizmet veren
sağlık çalışanları aile sağlığı hekimi ve aile sağlığı elemanı olarak
tanımlandı. Aile sağlığı elemanı olarak ebenin görev yetki ve sorumlulukları
daraldı, ev ziyaretleri yok denecek kadar azaldı. Oysa bu arada ebelik eğitim
ve öğretimi lisansa dayandırıldı, ebelik anabilim dalı kuruldu, ebelikte
lisansüstü programlar başlatıldı, ebelik alanına özel bilimsel toplantılar
düzenlendi. Ebeleri ebelerin eğiteceği akademik kadrolar oluşturulmaya başladı.
Bu demektir ki, lisans mezunu ebeler ile gerek merkezde ve gerekse ev
ziyaretleri ile daha donanımlı birinci basamak sağlık hizmeti verilebilir. Ev
ziyaretleri sırasında yaptığı birebir eğitimler ile bağışıklama oranını
arttırma, doğal doğumu özendirme, sağlıklı yaşam biçimi oluşturma vb. ivedi
çözüm bekleyen konularda olumlu yönde gelişmeler sağlanabilir. Gözlemlediği
psiko-sosyal sorunlara yönelik geri bildirimler ile aile içi şiddet ve tacizler
erkenden tespit edilerek zamanında önlem alınabilir. Ancak, birinci basamak
sağlık hizmetlerinin verildiği birimlerde hekim, hemşire, ebe, sağlık memuru,
çevre sağlık teknisyeni yanı sıra diş hekimi, eczacı, sosyal hizmet uzmanı,
diyetisyen ve fizyoterapistlere de yer verilmesi koşulu ile tabii.
Birinci basamak sağlık hizmetlerinde görev aldığım günlerden bugüne, dünyada ve ülkemizde, ebelik mesleğine yönelik gelişmelerde yer alabildiğim, ülkemizin ilk ebe akademisyenlerinden Ummahan Yücel’e ebelik lisans ve lisansüstü eğitim-öğretim programlarında danışmanlık yapabildiğim için mutlu, ülkemizin ilk ulusal (uluslararası katılımlı) ebelik sempozyumunu Prof. Dr. Nusret Fişek anısına düzenleyebildiğim için gururluyum. Yıllar önce düşlediğim “Ebelik ve Toplum Sağlığı” isimli kitabı ülkemizde sağlığın korunması, geliştirilmesi ve sürdürülmesi çalışmaları yanı sıra ebelik mesleğini gönendirmekten yana da emek vermiş duayen halk sağlıkçı Prof. Dr. Nusret Fişek hocama ithaf ediyor, kitabın halk sağlığına gönül vermiş sağlık çalışanları ile ebelik bölümü öğrenci ve akademisyenlerine yararlı olmasını diliyorum. Kitaba emek veren yazar ve editörlere ziyadesiyle müteşekkir olduğumu ayrıca ifade etmek isteri
“Yaşamda var oluş nedenimiz izimizi bırakmak. Belki küçük bir yolda, belki birlikte olduğumuz insanlarda,
belki yetiştirdiğimiz insanlarda iz
bırakmaya çabalamalıyız.
Bunu yaparken içimizde ne olduğu önemli!
Benmerkezci olmadan, anlayışı, hoşgörüyü, sevgiyi, cesareti,
huzur ve nezaketi paylaşarak
çabalamalıyız”.
Sevgimle Saygımla
Melek Gülsün ÖZENTÜRK
2019, İZMİR
Kitap Detay Bilgileri | |
ISBN | 9786057578372 |
Basım Yılı | 2019 |
Baskı sayısı | 1 |
Kitap Dili | Türkçe |
Yazar Editör | Melek Gülsün Özentürk, Ummahan Yücel, Reci Meseri |
Ebat (cm) | 16*24 karton kapak renkli kuşe |
Yayınevi | Ankara Nobel Tıp Kitabevi |