Gebelik ve laktasyon, fizyolojik olduğu kadar anneler ve anne adayları için en kırılgan, en hassas, en heyecanlı, en kaygılı, en duygusal, en sınırlayıcı, sorumluluğun en yüksek düzeyde yaşandığı, empatinin en yüksek olduğu, en yorucu dönemler olarak bilinir.
Gebeliği planlayan kadınların, gebelik öncesinden başlayarak aşılanma, ağız ve diş bakımları dahil genel sağlık kontrolünden geçme, herhangi bir hastalık ( örneğin diyabet ) varsa kontrol altına alma, folik asit desteği, kilo kontrolü gibi birçok konuda hazırlık yaptıkları bilinir.
Gebelikte dünyaya sağlıklı bir bebek getirmek, laktasyon döneminde ise bebeğin standartlarına uygun, sağlıklı büyüyüp gelişmesi için anne adayları ve anneler deyim yerindeyse kılı kırk yararlar. Öyle ki gebelik döneminde başları ağrıdığında ilaç almadıkları gibi canları istemesine karşın kahve içmekten de imtina ederler. Doğru olan da budur. Ağırlık kontrolü yapar, besinlerin en doğalını, organik olanını tüketmeye çalışırlar. Başta yasak olan alkol olmak üzere hazır paketli besinlerden, fast-food beslenme alışkanlığından, gazlı içeceklerden uzak dururlar. Hijyenik beslenmeye özen gösterirler.